Müsellim; Arapça olup teslim eden anlamındadır. Merkezî otorite adına müsellem askerlerinin komutanı olarak bölgeyi yöneten kişilere bu isim verilirdi. Osmanlı Türkleri’nin Rumeli’yi almalarını sağlayan kuvvetlerin başında yü(onlardan kurulmuş Yayalar ve Müsellemler) gelir. Sultan Orhan zamanında başlayıp Fatih’e kadar, gittikçe hızı azalarak süregelen büyük Yörük akını, çok kısa zamanda bölge topraklarını kolayca doldurdu ve Türkleştirdi.

Müsellimler, Osmanlı Devleti'nde, pek çok görevi yerine getiren, harp zamanlarında ordunun geçeceği yolları temizlemek, köprüleri tamir etmek ve yol açmak gibi hizmetlerle de mükellef idiler. Buna karşılık barış zamanlarında bütün vergilerden muaf sayılıyorlardı. Zaten bu ismi bu yüzden almışlardı. Barışta da seçkin (ayan) sınıftılar. 1695’ten sonra iltizam sisteminden vazgeçilmesiyle taşradaki üst düzey yöneticiler bölgelerine gitmeyerek kendi yerlerine müsellim, voyvoda ve subaşı gibi isimlerle âyânları vekil tayin ettiler. Osmanlı merkezî otoritesinin zayıflaması üzerine devlet âyânlarla işbirliğini artırarak onları meşrulaştırdı. Âyânlar halk tarafından seçiliyor, kendilerine padişah tarafından berat veriliyordu. Trakyada, hatta Türkiye'de bir çok müsellim köyü vardır. Cumhuriyetin ilk yıllarında adı sadece müsellim olan köy, diğer müsellim köyleriyle karıştırılmasın diye adına saçlı eklenmiş, saçlımüsellim olmuştur. Diğer Trakya müsellim köyleri de ya coğrafi özelliğine, ya da kurucusu müsellimin özelliğine göre isimlendirilmiştir. Taşlımüsellim, saçlımüsellim, çerkezmüsellim, kızılcamüsellim vb.