Köyün eski adı Gölan veya Golan cumhuriyetle Yoğunağaç olmuştur. kurucusu ArabAğa'nın oğullarıdır. Arabağa Bingöl'deki kardeşlerinden ayrılıp, Akkuş köyünden bölgeyi yönetmekteymiş.

Gölanlıların atalarından olan ArabAğa Peri nehri kıyısındaki Paş (Akkuş) köyünün ve civarın sorumlusuymuş Sarıhan'dan, Tataran'a kadar. Kardeşleri yine Karakoçan Ohi bölgesine yakın Bingöl merkez ve Lek köyünden bölgenin yönetimde bulunmuşlar.

Arabağa Paş köyünde 1650/1700 lerde yerleşip Sunni inancının gereği mescit( cami) yapmıştır. Köy ve bu mescid Düzgünbaba adlı dağının doğusunda, Peri nehrinin kıyısındadır. Mescidin minaresinin 2005 de çok az kalıntısı kalmıştı. Mescitten rahatsız olan baba mansurlu alevi dedeleri Osmanlı imparatorluğunun da zayıflamasıyla ve Arabağanın ölümünden sonra, oğullarından Süleyman'ı Paş köyünde öldürtmüşler. "bu cinayet'in başka nedenleri de Rivayet edilir ancak onu burada yazma zamanı değil"

Süleyman'ın abisi Osman kardeşinin intikamını almadan önce oğlularını paş köyünden gönderip uzaklaştırmış yani Golan'a bugünkü Yoğunağaç'a göndermiş. Osman, babamansur alevi dedelerinden intikamını aldıktan sonra Gölan'a oğlunun yanına çekilmiştir.Golan'ın kuruluşunun nedeni budur. Golan o dönem Kiğı beyliği ile Palu beylığı ortak sınırlarındadır.Ancak büyük kısmı Palu beyliği sınırındaymış ve bu göçten sonra Palu beyliği ile de çok iyi ilişkiler kurulmuştur. Daha sonra Osmanın diğer kardeşleri'de şu anki dersim kureşlilerinin baba mansurların desteğinde yaptıkları baskı ve tacizler sonucu köyü terke zorlanmışlar. Paş köyündeki verimli arazilerini bırakmak istemeyen Hüçan adlı büyük abileri ise en son Gölan a gelmiştir.

Baba mansurlar Osman'dan intikam için oğlu Mustafayı Golan yakınında öldürmüşler. Osmanın diğer oğlu Sadık ta kardeşinin intikamını almış bu mezhep çatışması ile başlayan cinayetler ancak cumhuriyet döneminde son bulmuştur... (bu konuyla ilgili arşivlerde belge var)

Golan yamacına çekilen Arabağanın oğulları ve torunları burada yaşayabilmek için, Golan'ı yerleşime açmışlardır. yaşanan Olaylardan sonra bölgedeki en güçlü Hizol ( izol )aşiretiyle işbirliği yaparak varlıklarını sürdürmüşlerdir.

Aslen Harzem'li olan Yoğunağaç köyünün bügünkü sakinleri (büyük kısmı)* ecdatlarından kalan emanetler Çur-i Bur-i ya da çoribori adlı ziyarettedir. Bu ziyaret Paş dan geldikten sonra da uzunca bir dönem mescit olarak kullanılmış; sonradan ziyarete dönüşmüş. içinde Golanlıların atalarının emanetleri vardır. Burada ecdatlarından kalan Namazlık ve Takke bulunmaktaydı ancak namazlık geçici olarak Arabağa'nın Bingöldeki kardeşlerinin çocullarına (?) korunup muhafaza edilebilmesi çin emanet edilmiştir. Tahminimizce ? baskıdan zarar görmemesi için. ancak Takke veya Sarık halen Yoğunağaçtadır. Yöre deki Elazığ, Bingöl, Palu, Kovancılar ve Karakoçan'ın inançlı aileleri bu takkeyi yüzyıllardır ziyaret etmektedir. Bu emanetlerin çok büyük şahsiyetlere ait olduğu rivayet edilmektedir

Harzemşahlar dan sonra mekkeye kadar gittiği sanılan golanlıların atalarının oralarda soylu ailelerle akrabalık ilişkileri kurmaları muhtemeldir ve bu konuda rivayetler vardır. Bugün Golan daki bu ziyaret hem sunnilerce hem de alevilerce ayrım yapılmaksızın ziyaret edilmektedir.

Yukarda yazılan bilgilerden sadece Arabağa adlı ecdadımızın asıl ismi net değildir,diğerleri belgelere dayalıdır.Ecdadımızın ağalığı onun dedelerinin beyliğindendir onlarında beyliğinin temelinde de Harzemşahlar bağlantısı vardır. hepsi yazılı ciddi kaynaklarla ve ecdatlarımızın sözlü ve yazılı anlatımlarınına dayalıdır. Anlatımların ana hatları büyüklerimize nesillerce aktarılan sözlü bilgilerdir ve bunların bir kısmı videoya kayıtlıdır. Ayrıca bulara ek arapça yazılı Kitap ve 28 kuşaklık aile şeceremiz var.