Selçuk’un tarihçesi Efes Antik Kentinin kuruluşu olan M.Ö. 6000 yıllarına yani Neolitik Dönem’e kadar inmektedir. Doğu ile batı arasında önemli bir kapı durumunda olan Efes önemli bir Liman Kenti idi. Bu konumu ile Efes, çağının en önemli politik ve ticaret merkezi olarak gelişmesini ve Roma Devrinde Asia eyaletinin başkenti olmasını sağlayan Efes 250.000 kişilik nüfusuyla dünyanın dört büyük kentlerinden biriydi. Antik Dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı ününü M.Ö. 324–250 yıllarında dünyaya duyurmuş, dünyanın mermerden yapılmış ilk yapısıdır. Tek tanrılı dinlerin insanları gibi tapınan Efesliler, Artemisin pek çok tanrının gücüne sahip olduğuna inanırlardı. Aynı zamanda bereket tanrıçası olarak da anılan Artemis Tapınağı günümüzde hala ününü hafızalarda taze tutmaktadır. Şimdi gezilen Efes, Helenistik ve Roma çağlarında yaşanan ve Büyük İskender’in generallerinden Lysmokhos’un M.Ö. 300 yıllarında kurduğu bir liman kentidir. Bu döneme ait sur duvarları kentin güneyindeki Bülbül dağı üzerinde hala ayaktadır. Bizans Çağ’ında tekrar yer değiştiren Kent ilk kez kurulduğu Selçuk’taki Ayasuluk Tepesi‘ne gelmiştir. Burası St. Jean’ın incilini yazdığı ve mezarının bulunduğu kutsal bir hac yeri olarak kabul edildiği için mezar üzerine 5 ve 6. yüzyıllarda büyük bir bazilika inşa edilmiştir. 1307 yılında Türkler tarafından alınan Selçuk (Ayasuluk) kısa bir süre Aydınoğulları Beyliği’nin merkezi olmuş, Türk İslam dini yapıları, sanat tarihi açısından da görülmeye değer önemli kültür varlıkları bu tarihlerde yöreye kazandırılmıştır. 1426 tarihinden sonra Osmanlı hâkimiyetine giren Selçuk, aynı zamanda üç dinin yayılması ve genişlemesinde de rol oynamıştır, hatta eski çağlarda putperestlik dünyasının paganizm’in merkezi olmuştur. Selçuklulara ait birçok tarihi ve kültürel eserleri barındıran Selçuk, 1914 yılında Ayasuluk adı Akıncılar ismi ile anılırken, 1957’de İzmir’in ilçesi durumuna getirilmiş ve bugün 33.732 kişilik nüfusa sahip Turistik bir İlçedir. Coğrafi Konum : 295 Km² lik alanı kapsayan ilçemiz, merkez dahil, 2 belediye ve 8 köyden oluşmaktadır. İlçemizin denize uzaklığı 8 km, denizden yüksekliği ise 16 m dir. Kuzeyden Torbalı, doğudan Tire, güneyden Germencik, ve güney batıdan Kuşadası İlçeleri ile çevrili İlçemizin tarihi ve arkeolojik durumu yanında tabiat güzelliklerine sahip olması, coğrafi bakımdan zenginliği ile ayrıcalığını ön plana çıkarmıştır. Batı Anadolu'nun bağrından çıkan Küçük Menderes Nehri, geniş bir ova ile ilçeye 3 km kuzeyinden geçip, 9 km batısından denize dökülür. Doğusunda yükseklikleri pek fazla olmayan Maden, Kayser ve Sarıkaya dağları, Güneyinde ise; Eteğinde büyük bir medeniyetin kurulmasına sahne olmuş Bülbül Dağı vardır. Kuzeybatısında içinde, Kuş Cenneti ve üç doğal gölete ( Çakal, Gebeklise ve Cevaşır) sahip olan Selçuk’ta, doğa çeşitli kuşların barınmasına olanak sağlamaktadır. Selçuk yüzölçümünün, % 49 gibi büyük bir bölümünün ormanlık alan olması, İlçe’nin doğal deseninin zenginliğini oluşturur. Akdeniz ikliminin hâkim olduğu Selçuk da yazlar sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçmektedir. Zeytin, pamuk, üzüm, narenciye (özellikle mandalina ve şeftali ) ilçe halkının başlıca gelir kaynağıdır. Bunun yanı sıra turizm de İlçe ve ülke ekonomisinin kalkınmasında önemli rol oynamaktadır.