Kula civarındaki volkanik bölgeye antik devirde Katakekaumene adı verilmekteydi.’’ Yanık, yanmış Arazi’’ anlamına gelen bu ifadeyi, Amasyalı Strabon (İ.Ö.54–İ.S.24), Vitruvius (İ.Ö. I. yy.), Byzantionlu Stephanos (6–7 yy.) ve Eusthatios (12 yy.) adlı antik yazarların eserlerinde görülmektedir. Diğer yazarlar farklı vesilelerle yalnızca bölgenin adını söylerken, Strabon aynı zamanda Katakekaumene’nin ayrıntılı bir tasvirini yapar.‘’… Daha sonra Katakekaumene denen ve uzunluğu 500 stadion (9 km) , genişliği 400 stadion (7 km) olan arazi gelir. Buraya hem Mysia hem de Maionia (Gökçeören/Menye) denmektedir. Kalite bakımından rakiplerinden hiç de geri kalmayan Katakakekaumene şarabının üretildiği bağlar dışında, her taraf çoraktır. Ovanın yüzü küllerle kaplanmıştır. Dağlık ve kayalık olan arazinin simsiyah oluşu buradaki yangınlara bağlanmıştır. Ama şimdi bazıları bunun yeraltında meydana gelen patlamalar sonucu ortaya çıkan ateşle açıklarlar ve ardından Typhon masalını anlatırlar. Ama bütün bölgenin bu tür nedenlerle bir defa da bu hale geldiğini düşünmek doğru değildir. Bunun asıl nedeni yeraltından gelen ateştir ve bu ateşin çıktığı kaynak şimdilerde yok olmuştur. Burada üç tane, birbirinden 40 stadion mesafede ‘’körük’’ dedikleri çukur bulunmaktadır. Bunların her birinin yanı başında birer tepe yükselir. Haklı olarak, bunların yeraltından püsküren sıcak cisimden oluştuğu düşünülmektedir.’’Yine Strabon, eserinin Phrygia’yı anlattığı diğer bir yerinde Katakakeumene den söz ederken komşu kent Alaşehir, yani Philadelphia’daki yer sarsıntılarına değinir ; ‘’ Lidya ve Mysia’lıların iskân ettiği Katakakeumene’ye bu adın verilmesinin nedeni şudur: Yakındaki Philadelphia’daki kent surları bile güvenli değildir. Çünkü burası hergün sarsılır ve çatlamalar oluşur. Buranın tüm sakinleri bu yer sarsıntılarına karşı dikkatlidir ve yapıları ona göre inşa ederler. …Spiylos dağının eteğindeki Magnesia bizim çağımızda ortaya çıkan ve yalnız Sardeis’i değil, diğer birçok ünlü kenti de ciddi bir şekilde tahrip eden depremden büyük zarar gördü. Ve imparator para vererek bu kentleri ayağa kaldırdı. Coğrafi Konum : Kula ilçesi; Ege Bölgesi’nin İç Batı Anadolu bölümünde, Manisa ili sınırları içinde, Anadolu’yu Ege Bölgesi’ne bağlayan İzmir – Ankara (D–300) Karayolu üzerinde yer almaktadır. Kula, Ege Bölgesinin en büyük yerleşim birimi olan İzmir’e 147 km, Manisa il merkezine ise 118 km uzaklıkta bulunan İlçenin, kesin coğrafi konumu 28o 68‘ kuzey enlem ve 38o 53’ doğu boylamları arasında yer almakta olup, deniz seviyesinden yüksekliği 720 m. dir. Kula, 917 km2’lik yüzölçümü ile Manisa ili yüzölçümünün % 6.95’ ini kapsamaktadır. İlçenin 2007 yılı genel nüfus sayımı sonucuna göre toplam nüfusu 48.034 kişidir. Bu nüfusun, 23.863’ü kentsel nüfus, 24.171’i ise kırsal nüfustan oluşmaktadır.