Köyün kurucuları Hacı Kekilli ve Köylü Koca, yaklaşık 200 yıl önce Konya-Bozkır'dan gelmişlerdir. Akrabaları Tarlabölen Ahmet bunlardan iki yıl sonra köye yerleşmiştir.
Köy halkı Oğuzların Beydilli boyuna mensuptur. Köyün en eski yerleşik aileleri Kekilli, Köylü, Tarlabölen, Köle aileleridir.
Yarım silindir şeklinde, keçe çadırda yaşayan aileler konar göçer geleneği sürdürmüş, kışı Sirkenli Köyü'nde, yazı torosların Tarbaz yaylası yukarısında olan "Kır" dedikleri yaylalarında geçirmiştir. Köy nüfusunun artmasıyla çadırın yerini "huğ" denilen sazlıktan yapılma evler almıştır. Bu huğlar 1960'lara kadar görülmüştür.
El işi olarak keçe, çul ve heybe dokumacılığı yapılmıştır. İstarla dokunan çul ve heybelerde geleneksel Türk desenleri görülür. Günümüzde bu el işleri yapılmamaktadır.
Köy çocuklarının eğitimi genellikle ramazan aylarında tutulan hocalar vasıtasıyla yapılırdı. Bu hocaların sonuncusu "Kör Hoca" 1950'li yıllara kadar çocuklara dini eğitimin yanı sıra türkçe okuma yazma ve aritmetik de öğretmiştir. 60 yaşın üstündeki köylüler "ne biliyorsak ondan öğrendik" derler.
Köyün adının nereden geldiği hakkındaki rivayet şöyledir: Hemen her yeri suyla kaplı olan köyde, SİRKEN OTU köyün heryerinde varmış.Bu yüzden köye SİRKENLİ KÖYÜ demişler.