İç Anadolu Bölgesi’nin güneydoğu bölümünde, Niğde İline bağlı bir ilçe olan Bor, kuzeyinde Altunhisar ve Melendiz Dağı, güneyinde Ulukışla İlçesi, batısında Konya ili Ereğli İlçesi ile çevrilidir. Niğde il merkezinin güneybatısında, Obruk Platosu üzerinde yer alan Bor’un kuzey, doğu ve güneydoğusu dağlıktır. Platonun doğusunda Aladağların uzantıları, kuzeyinde de Hasan Dağı ile Melendiz Dağları bulunmaktadır. Bu dağlık alanın ortasında yer alan Bor Ovası aynı zamanda Ereğli Ovasının devamıdır.İlçe topraklarını Küçüköz Deresi sulamaktadır. Bu akarsu ilçe topraklarını geçtikten sonra Akkaya Baraj Gölüne dökülür. İlçenin bir diğer su kaynağı olan Karasu Bor Ovası içerisinde sona erer. İl merkezine 14 km. uzaklıktaki ilçenin yüzölçümü 1.322 km2 olup, deniz seviyesinden yüksekliği 1.100 m.dir. İlçede İç Anadolu Bölgesi’nin tipik karasal iklimi hüküm sürmektedir. Yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlı geçer. Yağış en fazla ilkbaharda görülür.Yıllık sıcaklık ortalaması l2 derece, yıllık yağış ortalaması 335 mm.dir.İlçe ekonomisi tarım, hayvancılık, dokumacılık ve dericiliğe dayalıdır. Yetiştirilen başlıca tarımsal ürünler; arpa, buğday, çavdar, nohut, şekerpancarı, üzüm, elma, kayısı, kiraz ve fasulyedir. Hayvancılıkta ise büyük ve küçükbaş hayvan besiciliği yapılmakta olup, özellikle sığır, koyun ve keçi yetiştirilir. Arıcılık da yapılmaktadır. Hayvancılığa bağlı olarak süt ve süt ürünleri, yün ve yapağı, keçi kılı, bal ve balmumu, deri üretimi ilçe ekonomisinde önemli yer tutmaktadır. Geleneksel bir uğraş olan dericilik (dabaklık) eski önemini yitirmiştir. Köylerde el tezgahlarında halı dokumacılığı yapılmaktadır.Bor’daki sanayii kuruluşlarının başında Bor şeker fabrikası gelmektedir. Bunun yanı sıra yem fabrikası, tuğla fabrikası, Tekel’e ait şarap imalathanesi ve askeri fabrikalar bulunmaktadır. Ayrıca ilçede dokuma ve metal eşya yapım atölyeleri vardır.Bor’un 3 km. kuzeybatısındaki Pınarbaşı Höyüğü ile 8 km. güneydoğusundaki Köşk Höyük’te ele geçen buluntular yörenin Neolitik Çağa (MÖ.8000-550) kadar indiğini göstermektedir. Ayrıca burada Hititlerin yerleşmiş olduğunu gösteren kalıntılar da bulunmuştur. Keşlik Köyü’ndeki Geç Hitit Dönemine tarihlenen Keşlik Steli ile Gökbez Köyü’ndeki Fırtına Tanrısı Teşhup’u gösteren kabarma bunların başında gelmektedir. Bölge,daha sonra Frigler, Persler, Makedonyalılar ile Kapadokya Krallığının egemenliği altına girmiştir.Eski adı Tyana (Tuana) olan Bor, Kemerhisar ve Bahçeli arasındadır. MÖ.I.Yüzyılda Roma döneminde önemli bir kent olan Tyana (Kemerhisar) ilçe toprakları içerisindedir. Tyana, sivil, askeri yapılarla bezenmiş ve Anadolu’daki Roma’nın görkemli bir kenti konumuna getirilmiştir. Bu dönemde nüfusu artan şehre Köşk Pınarı’ndan kemerlerle sular getirilmiş, başta Jübiter’in (Zeus) olmak üzere çeşitli mabetler burada yapılmıştır. Roma tarihçileri tam anlamı ile ortaya çıkarılamayan bu kentin Pompei kentini andırdığını söylemektedirler. Çevresinde birçok su kaynağı olan buradaki Roma havuzunun bulunduğu yerde Roma İmparatoru Antonianus ile Kleopatra’nın buluştuğu konusunda bazı söylenceler bulunmaktadır.Tyana Romalıların Güneydoğu Anadolu ve Mezopotamya’ya yönelttikleri askeri harekatlarda üs olarak da kullanılmıştır. Nitekim bunlardan birinde Roma İmparatoru Caracalla buraya gelmiştir.Bizans döneminde yörede bir kilise yapılmıştır. XI.yüzyılda Selçuklular yöreye egemen olmuşlardır. Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Kutalmış Oğlu Süleyman Şah tarafından ele geçirilen yöreye Kayı Boyuna bağlı Bayat, Emen ve Badak aşiretleri yerleştirilmiştir.Yöreye ilk gelen Müslüman Türkler bugünkü ilçe merkezinin Humam Çayı etrafındaki Çay, Kala ve Harım mahallelerinin bulunduğu sulak araziye yerleşmişlerdir.