Köy, adını köyün hemen girişinde bulunan dikili taştan almaktadır. Efsaneye göre adamın birisi oğlu ile beraber taş taşır iken bir kalabalık görürler. Herkes ağamaklı ve üzgün oldugunu görünce kalabalığa hitaben "Ben bir taşı tek başıma götürüyorum, ama siz ne taşıyorsunuz da bu kadar insan hem yorgun hem de o kadar insansınız ama taşıyamıyorsunuz nereye gidiyorsunuz?" diye sorar. Kalabalıktan birisi "Filan köyden filan kişi öldü onu taşıyoruz." der ve mezar kazıp gömeceğiz deyince adam bugüne kadar insanların öldüğünü hiç duymamış ve görmemiş olduğundan sırtında taşıdığı taşı yere atarak şöyle söylemiş; "Ben binbeşyüz yaş oğlum beşyüz yaş yüzü ham traş bilseydim dünyada ölüm olduğunu koymazdim taş üstünde taş." demiş.

Köyün adı da buradan gelir, taş daha önce tırmıl istikametinden köye girince dikilitaştan sağa doğru dönüp 50 metre ilerde yolun sağ tarafında bulunan küçük bir mezarlık olan daha önce çocuk mezarı olarak kullanılan mezarlığın hemen önünde bulunmaktaydı. Ancak köyde ileri gelenler bu taşı mezarlıktan köyün meydanına taşımak isterken o zamanda teknoloji bu kadar ileri olmadığı için yarıya yakını kırılmasından dolayı tahribata uğramış ancak son yeri olan köyün meydanına konulmuştur.