Tarihi ; Orta ve Genç Bronz Çağı´nda (MÖ. 1200 – 1800) Mysia bölgesinde Kuzey Batı Anadolu gruplarının yaşadığı ve konuluşan Mysia dilinin Lydia ve Phrygia dillerinin karışımı olduğu bilinmektedir. Yine bazı kaynaklara göre Antik dönemde Akçay´ın buluduğu bölgede Chrysa ve Killa şehirlerinin bulunduğu, sonraları korsan saldırıları nedeniyle terk edildiği belirlenmektedir. Miladdan önce 9. yüzyılda yaşayan Homeros, şiirlerinde Akçay´ın adının Stoeis olarak geçmesi de, Akçay´ın bulunduğu yerin vaktiyle bir yerleşim yeri olduğunu tayin etmektedir. Akçay´ın bulunduğu yerdeki bu şehirler askeri strateji bakımından çok büyük önem taşıyorlardı. Çünkü çevresinde hemen hemen aynı yıllarda kurulmuş Assos, Thebe, Antandros, Adremyttion, Bergama gibi büyük şehirleri birbirine bağlayan yolun üzerinde, hem de daha önemlisi Avrupa´yı Efes´e bağlayan Haç yolu üzerinde bulunuyordu.
Akçay, Edremit ilçe merkezine 8 kilometre uzaklıkta ve Edremit Körfezi´nin avuç içi gibi tam içinde bulunmaktadır. 1880 yılında Akçay Edremit´in bir iskelesi olarak kabul edilir. 1800´lü yıllarda Akçay´da Rumlardan kalma iki katlı bir sabunhane ve birkaç Rum evi dışında kahvhane ve balıkçı kulübeleri vardı. Daha sonraki yıllarda Akçay iskelesi ve diğer resmi binalar yapıldı. 1935 yılında hane sayısı 30´a yükseldi. Akçay ismi Kazdağları´ndan gelen Kızılkeçili Çayı´nın Kızılkeçili köyünü geçtikten sonra aldığı isimdir. Akçay Deresi denize döküldüğü yere adını vermiştir. Ayrıca bu derenin Kazdağları´nda beyaz renkli mermer parçalarını sürükleyip getirmesi nedeniyle Akçay ismi verildiği düşünülmektedir. Bugün Akçay Kuzey Ege´nin en önemli tatil yörelerinden birisi olarak hizmet etmektedir. Akçay´ın yerleşik nüfusu 20 bin dolayında olup turizm sezonunda 100–150 bine ulaşmaktadır.