Bilecik il’ine bağlı olan inhisar’ın ne zaman kurulduğu hakkında kesin bir bilgi yoktur. Bu konuda birkaç rivayet mevcuttur. Bir rivayete göre, ağalar ve taycılar olmak üzere iki kabilenin (birinin tekke önü, diğerinin çiftepınarlar mevkiinden geldiği söylenir) yerleşmesi ile kurulmuştur. Bu iki kabilenin arasında düşmanlık olduğu, bir kız alıp verme olayıyla ilişkilerin düzeldiği ve birleşme sağlandığı söylenmektedir.Diğer bir rivayette ise; çevrede ayrı ayrı sekiz obanın bulunduğu , bu obaların sonradan birleşerek bir beylik meydana getirdiği söylenir. Bu beyliğin başına kübat çelebi isminde bir yönetici bulunmaktaydı. Savaşların beyliklere toprak kazandırmak ve genişlemek maksadıyla sıkca patlak verdiği bu zamanda, karaca davut ( askeri kanadın başında bulunan komutan) ve kübat çelebi beylik savunmasını daha iyi yapabilmeleri için beylik merkezinin etrafını hisar ile çevirerek bizanslılara karşı direnme güçlerini artırmışlardır.İnhisar ismi bu “hisar” ve beyliğin karşısında bulunan “in” kelimelerinin birleşmesinden doğduğu rivayet edilir.Ertuğrulgazi’nin söğüt’e yerleşmesinden sonra inhisar beyliği de ertuğurul bey’in emrine girmiştir. Bu katılıştan sonra nallıhan ve seyitgazi taraflarına kadar olan bölgenin asker toplama ve yetiştirme işlemlerini inhisar beyliği üstlenmiştir. İnhisar merkezinde asker kaçaklarının ve suçlularının yargılandığı, kervanların konakladığı büyük konaklama evleri olduğu söylenir. Yaşlıların naklettiğine göre hükümet konağının bulunduğu yerde kırk odalı han diye anılan büyük bir yapının bulunduğu bilinmektedir. Feridun fazıl tülbentçi’nin osmanoğulları tarihinde söğüt’ün doğusunda koca göbekli hasan ağa’nın hanı olarak anlattığı ve tarihçinin belirttiği gibi, yeri tespit edilemeyen o hanın inhisar’daki kırk odalı han olduğu sanılmaktadır. Bu ve bunun gibi eserler gerek istiklal harbi esnasındaki yangınlarla ve gerekse daha önceki tarihlerde yok olmuşlardır.Kurtuluş savaşı döneminde yunan’lıların köyü işgal etmiş olmaları nedeniyle halk sakarya nehrinden geçerek karşı köylere sığınmıştır. Hisar’a yerleşen düşmana karşıdan baskınlar düzenlenmiş, türk ordusunun gelişiyle beraber düşman kaçarken köyün tamamını yakmıştır. İşgalden kurtulduktan sonra köy yeniden imar edilmiştir. Cumhuriyet öncesi ulaşım imkanlarının kısıtlı olduğu dönemlerde çevre köyler ihtiyaçlarının çoğunu inhisardan temin ederlerdi.cuma günleri hala kurulmakta olan halk pazarının o zamanlarda daha kalabalık bir şekilde cereyan ettiği söylenir. Coğrafi Konum : İnhisar, marmara bölgesinin güney marmara bölümünde yer alan bilecik il’ine bağlı bir ilçedir. İl’in güneydoğu kesiminde yer almaktadır.doğusunda mihalgazi ilçesi, batısında söğüt ilçesi, kuzeyinde gölpazarı ve yenipazar ilçeleri ve güneyinde eskişehir bulunmaktadır.engebeli bir arazi yapısına sahiptir. Yüzölçümü 341 km2 dir. İnhisar’ın ortasında doğu-batı istikametinde akan sakarya nehri, inhisar hudutları içerisinde 3-4 km genişliğinde 14 km uzunluğunda olmak üzere 50-55 km2’ lik bir vadi oluşturmaktadır. Sakarya vadisinden kuzey ve güneye doğru uzaklaştıkça yükseltiler artmaktadır. İlçe sınırları içerisinde bulunan en yüksek tepeler 950 m ile akköy ve 850 m ile harmanköy tepeleridir. İnhisar ilçe merkezi batıdan doğuya doğru eğimli bir arazi üzerine kurulmuş olup sakarya nehrinden uzaklığı 1 km kadardır.