Resimler
Videolar
Haberler
Yazılar
Replik Düplik
Kuruluşlar
Benim Dünyam
Kayıt Ol
Oturum Aç
Aspendos - Antalya
Yazı Yaz
2393
3953
Makale
Yorum Yaz
Yazdır
Tavsiye Et
28.6.2020
0 yorum
716
okuma
Aspendos - Antalya
Antalya ve komşu Kentlerde Roma dönemine ait birçok Antik Kent ve içerisinde Akropol,Nekropol,Cavea,Antik Tiyatrolar ve Mimari yapılar bolca bulunmakta Fakat Antalya - Alanya karayolunun 44'üncü kilometresinden kuzeye dönen yolun 2'nci kilometresinde yer alan Aspendos, sadece Anadolu’nun değil tüm Akdeniz dünyasının en iyi korunmuş ve günümüze gelmiş büyük Roma Dönemi tiyatrosuna sahip olmasıdır. Şehir, bölgenin en büyük nehirlerinden Köprüçay (Antik Eurymedon) yakınlarındaki tepe düzlüğünde kurulmuştur. Akdeniz ile ulaşımını ve gelişmesini yakınındaki nehre ve dolayısıyla çevresindeki bereketli topraklara borçlu olan Aspendos’ta bugün çoğunlukla tiyatro ve suyolları ziyaret edilir. Şehre ait diğer yapıların kalıntıları ise tiyatronun yaslandığı tepenin düzlüğünde yer alır.
Yaptığımız gezide biraz yüzey araştırmaları yaparak bölgedeki Tarihin hala,içinde bulunduğu Tarihin derin izlerini ve o anı yaşıyor gibi hissetmenizdir.Hele şehrin yakınlarında akan nehrin kenarında İ.Ö. 467 yılında Yunanlılarla Persler arasında geçen, Eurymedon Savaşı adıyla anılan savaşın gürültüsünü duyar gibi olursunuz..! Bazı Tarihçiler bu çetin savaşın galibi Yunan tarafının olduğundan bahseder. Aspendos, Büyük İskender’e hileli yollarla direnme göstermeye çalışsa da sonuçta teslim olup, şehirde yetiştirilen ünlü atlar ve altın karşılığındaki vergi borcunu kabul etmişlerdir. İskender’in ölümünden sonra Ptolemaios egemenliğine giren şehrin, en parlak dönemi şüphesiz, ünlü tiyatro ve suyollarının inşa edildiği Roma İmparatorluk dönemidir.
Aspendos Tiyatrosu, gerek mimari özellikleri gerekse iyi korunmuş olması nedeni ile Roma Devri tiyatrolarının günümüzdeki en seçkin temsilcilerinden biridir. Tanrılara ve devrin imparatorlarına adanan yapı, Roma tiyatro mimarisinin ve yapım tekniğinin son çizgilerini sergiler. Devrinin görkemli yapılarından biri olan Aspendos tiyatrosu 15–20 bin kişi alabilmekteydi. İmparator Marcus Aurelius devrinde (İ.S. 161–180) Theodoros’un oğlu mimar Zenon tarafından inşa edilmiştir. Girişin iki anında Grekçe ve Latince yazıtlardan Curtius Crispinus ve Curtius Auspicatus adlı şehrin zengini iki kardeş tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Tiyatronun yanında şehrin ziyaret edilebilir en önemli kalıntıları suyollarıdır. Aspendos suyolu sistemi antik suyollarının günümüze dek koruna gelmiş en iyi örneklerinden biridir. Genel görünümü, yaklaşık 1 kilometre uzunluğundaki kuzey-güney konumlu kemerli köprünün her iki ucundaki su basınç kuleleri oluşturur. Şehrin suyu tepede yer yer görülebilen ana kayaya oyulmuş armut şekilli sarnıçlarda toplanırken, İ.S. 2. ve 3'üncü yüzyıllarda tüm yapılarla beraber suyolu sistemi geliştirilerek suyun daha düzenli elde edilmesi başarılmıştır. Tiyatronun yaslandığı, yer yer sur duvarları ile çevrili Akropol alanı ve tepenin üzerinde ise agora, bazilika, anıtsal çeşme, meclis binası ile anıtsal tak, cadde ve Hellenistik tapınak kalıntıları şehir merkezinin yapıları arasındadır.
Akdeniz dünyasının en geçerli parasını basan Antik Kent zengin anıtsal yapılarla donanması zengin ekonomisinin olduğunu göstermektedir. Diğer taraftanda Kentin ekonomisine katkıda bulunan en önemli ihraç ürünü bugün kurutulup pamuk tarımında kullanılan, yakınlarındaki Kapria Gölü'nden elde edilen tuzdur. Diğer ihraç ürünleriyle beraber ulaşıma elverişli nehir aracılığıyla diğer Akdeniz pazarlarına gönderilen tuz, şehrin en önemli gelir kaynağıydı. Ayrıca bağcılık ve buna bağlı olarak şarapçılık, zeytin ve zeytinyağı ile diğer tahıl ürünleri ve yaş meyve şehrin tarıma dayalı diğer ihraç ürünleriydi. Tarihçiler Aspendos’ta yetiştirilen atların tüm Yakındoğu ve Akdeniz dünyasının en aranır atları olduğunu yazarlar. Aspendos, Bizans ve Selçuklu dönemlerinde varlığını sürdüren şehirlerden biridir. Ünlü tiyatroda Selçuklu dönemi onarım izlerini özellikle dış cephe ortasındaki anıtsal kapı eklentisinde ve cephesindeki koyu kırmızı zigzag desenli sıva kaplamada görmek mümkündür. Selçuklu sultanlarının konakladıkları, kervansaray olarak düzenlendiği düşünülen sahne binasının günümüze dek sağlam kalabilmesinin en önemli nedeni de bu Selçuklu onarım ve korumacılığına bağlanır. Mustafa Kemal Atatürk de 1930 yılında burayı ziyaret etmiş, “onarılıp yeniden kullanılması” için direktifler vermiştir.
Araştırma/26.02.2011
Tekin Gün
Beğen
Beğenme
Tavsiye et
Rapor et
Yazdır
716
Yer
Makale
28.6.2020
0
kişi beğendi
0
kişi beğenmedi
Etiket
#
  
Kaynak
Yorum yapabilmek için
Üye Olun
veya
Giriş
yapın
Tekin Gün
adlı kullanıcının
diğer yazıları
Kim Bunlar!
Son Osmanlı
2106 okuma
Arkadaki Akıl
Son Osmanlı
1772 okuma
Kürt Devleti!
Son Osmanlı
1365 okuma
Topa Tuttular
Son Osmanlı
1336 okuma
Engellesinler De Görelim!
Son Osmanlı
1678 okuma
Tablo!
Son Osmanlı
1857 okuma
Her Yol Ankara
Son Osmanlı
1495 okuma
Türk Hamlesi!
Son Osmanlı
1489 okuma
Ergün Diler Yürüyün!
Son Osmanlı
1482 okuma
Gemuhluoğlu Ağabey
Eyyüp Azlal
1453 okuma
Yeni Türkiyenin Yeni Misyonu Yunus Emre Ensti
Eyyüp Azlal
1831 okuma
Mehmet Akif'te Vatan Mefhumu
Eyyüp Azlal
1530 okuma
Ergün Diler İşte Bombacılar
Son Osmanlı
1711 okuma
Ajan War!
Son Osmanlı
1766 okuma
Mesaj
Son Osmanlı
1290 okuma
Birşeyler yaz
Sadece Ben
Bağlantılarım
B.Bağlantıları
Herkes
Yazıyı Mootol duvarına paylaşmak için
üye ol
veya
giriş
yap
http://www.mootol.com/Yazi2393/aspendos--antalya
Adınız :
Gidecek E-posta :
Gönder
Tanıdıklarını haberdar etmek için
üye ol
veya
giriş
yap
Adınız :
Rapor nedeni :
Rapor et
Yazı içeriğini rapor etmek için
üye ol
veya
giriş
yap