Resimler
Videolar
Haberler
Yazılar
Replik Düplik
Kuruluşlar
Benim Dünyam
Kayıt Ol
Oturum Aç
Magnesia Antik Kenti-Aydın
Yazı Yaz
2498
3953
Kültür-Sanat
Yorum Yaz
Yazdır
Tavsiye Et
23.8.2020
0 yorum
1740
okuma
Magnesia antik kenti, Aydın İli, Germencik İlçesi, Ortaklar Bucağı’na bağlı Tekin Köyü sınırları içinde, Ortaklar-Söke karayolu üzerindedir.
Kentin ilk olarak, adını aldığı Menderes Nehri’nin kenarında kurulduğu bilinse de bu ilk yerleşke henüz bulunamamıştır. Yeni Magnesia ise M.Ö 4.yy’da Gümüşdağ’ın eteklerinde Gümüşçay’ın kenarındadır.
Kent efsaneye göre Thessalia’dan gelen Magnetler tarafından kurulmuştur. Apollon’un kehaneti ve yol göstermesi üzerine Anadolu’ya gelen Magnetlerin kurdukları ilk Magnesia’nın yeri bilinmemektedir. Diodor, Menderes Nehrinin sürekli yatak değiştirip taşması sonucu meydana gelen salgın hastalıklar ve Pers tehlikesine karşı Atinalı Thibron’un kenti M.Ö. 400-399 taşıdığını yazmaktadır. Büyük bir olasılıkla Thibron yeni bir kent olmaktan çok, Magnesia kenti sakinlerini bugünkü Magnesia’nın eteklerinde Thorax (Gümüş) Dağı’nın eteklerinde Leukophyr’e getirmiş ve orada korumuş olmalıdır. Bu nedenle bugünkü Magnesia’ yı da daha sonraki bir dönemde kurulmuş saymak doğru olacaktır.
Persler, Büyük İskender, Seleukos Krallığı, Bergama Kralığı, Roma İmparatorluğu ve Doğu Roma yönetimine giren kentte ilk kazılar 1842 – 1843 yıllarında Fransızlar, sonra ise 1891 – 1893 yıllarında Almanlar tarafından yapılmıştır. Antik Kent’ten o dönemde çıkartılan bazı eserler bugün Paris, Louvre Müzesi ve Berlin, Pergamon Müzesi’nde sergilenmektedir.
Son yerleşim izleri Aydınoğulları Beyliği’nin hakimiyetine girmiş olsa da kentin, 1.300’lü yıllarda hastalıklar ve nehir baskınları gibi nedenlerle tamamen terk edildiği tahmin ediliyor.
Daha çok az bir kısmının gün yüzüne çıkartılabildiği bu antik kentin en önemli bölümleri Artemis Kutsal Alanı ve Stadion kısmı olmakla birlikte Tiyatro, Gymnasion (Spor Merkezi), Hamam, Latrina (Genel Tuvalet), Agora (Çarşı), Roma Tapınağı ve Doğu Roma surları kalıntıları da görülebilir.
Yeni Magnesia çevresi surla çevrili, yaklaşık 1300x1100 m2 bir alanı kapsayan, ızgara planlı cadde ve sokak sistemine sahip bir kentti. Priene, Ephesos ve Tralleis üçgeni arasında ticari ve stratejik açıdan önemli bir konuma sahipti. Magnesia’nın zamanımızdaki ünü; tasarım ve uygulamalarıyla günümüze kadar ulaşmış olan mimar Hermogenes’ten kaynaklanmaktadır. Antik yazar, mimar Vitruvius’a göre Hermogenes, Pseudodipteros tapınak planını ve sütun aralıklarına göre tapınak tiplerini belirleyen ilk mimardır. Vitruvius ayrıca Hermogenes’in baş eserinin Magnesia’daki Leukophryne Tapınağı olduğunu da söylemektedir. Hermogenes bu tapınağı arkaik döneme ait ilk tapınağın yıkıntıları üzerine Hellenistik dönemde inşa etmiştir. Tapınak İon düzeninde 8x5 sütunlu olup 67,5x40 m. Boyutuyla Anadolu’nun Helenistik dönemdeki dördüncü büyük tapınağıdır.
1994-2001 yılları arasında Artemis kutsal alanında yürütülen kazı çalışmaları sonucunda tapınağın önündeki altar ile agora arasında mermer döşemeli tören alanı ortaya çıkartılmıştır. Tören alanı çevresi boyutları 3 m.ye ulaşan tanrı kabartmalarıyla kaplı olup, önünde kurban halkaları yer almaktadır. Törenlere katılacak dernek yada grupların duracakları yerleri belirten “Topos” yer yazıtları, alanın iki yanını sınırlayan döşeme blokları üzerinde yer almaktadır. Kutsal alanı çevreleyen stoadan bölümler ortaya çıkartılmıştır. Magnesia’nın diğer önemli yapılarından biri de bugün mil altında kalarak ortadan kaybolmuş olan agorasıdır. Agoraya, Artemis kutsal alanından kutsal bir kapıdan girilir. Propylon tümüyle ortaya çıkartılmıştır. Agora 26 000 m2‘lik boyutu ve 414 sütunu ile dönemin en büyük çarşıları arasında yer almaktaydı. Magnesia’da eski çalışmalarda Bizans dönemine ait olduğu düşünülen yapının, 1989-2001 yılarında yapılan kazı çalışmaları sonucu Homeros’un “Odyseia” adlı eserinden tanıdığımız köpek bacaklı Skylla’nın macerasını anlatan kabartmalarla betimlenmiş başlıkların kullanıldığı Roma dönemine ait “Çarşı Bazilikası” olduğu anlaşılmıştır.
Dini amaçlı törenlerde kullanılmak üzere yapılmakta iken heyelan nedeniyle yarım kalmış bir yapı olan Theatron, 32 kişilik Latrina (genel tuvalet) ile birlikte Magnesia’nın önemli yapıları arasında yerini almıştır. Magnesia’da bugün kısmen görülebilen diğer yapılar arasında ise, Milet’teki Faustina Hamamının bir kopyası olan hamam, Odeon, Stadion, spor ağırlıklı bir eğitim merkezi olan Gymnasion, Roma tapınağı, Bizans suru ve 5. yy.a ait enine planlı Çerkez Musa Camii sayılabilir.
Araştırma yazısı:Tekin Gün
Tarih : Haziran 2018
Beğen
Beğenme
Tavsiye et
Rapor et
Yazdır
1740
Yer
Kültür-Sanat
23.8.2020
1
kişi beğendi
0
kişi beğenmedi
Etiket
#magnesiaantikkenti
  
Kaynak
Yorum yapabilmek için
Üye Olun
veya
Giriş
yapın
Tekin Gün
adlı kullanıcının
diğer yazıları
Tarih Öncesi Bursa/Mustafakemalpaşa
Tekin Gün
1324 okuma
İçindeki Çocuğa Sarıl Sana İnsanı Anlatır
Mustafa Celep
1055 okuma
Ilgaz Dağları
Tekin Gün
1109 okuma
Doğa Belgeselleri
Tekin Gün
702 okuma
Kars Tarih Öncesi Yerleşimleri Ve Araştırmala
Tekin Gün
727 okuma
Gizemli Yer Altı Şehirleri
Tekin Gün
1099 okuma
Taş Kitabeler
Tekin Gün
782 okuma
Niğde Kalesi
Tekin Gün
1555 okuma
Horasan Tarihi
Tekin Gün
1287 okuma
Belgesel-Documentary
Tekin Gün
1014 okuma
Neandria Antik Kenti-Çanakkale
Tekin Gün
811 okuma
Buz Mağarası - Ağrı
Tekin Gün
892 okuma
Simena Kale
Tekin Gün
1687 okuma
Lelegler
Tekin Gün
996 okuma
Karahocagil'in Kara Haberi
Eyyüp Azlal
1258 okuma
Birşeyler yaz
Sadece Ben
Bağlantılarım
B.Bağlantıları
Herkes
Yazıyı Mootol duvarına paylaşmak için
üye ol
veya
giriş
yap
http://www.mootol.com/Yazi2498/magnesia-antik-kentiaydin
Adınız :
Gidecek E-posta :
Gönder
Tanıdıklarını haberdar etmek için
üye ol
veya
giriş
yap
Adınız :
Rapor nedeni :
Rapor et
Yazı içeriğini rapor etmek için
üye ol
veya
giriş
yap