Resimler
Videolar
Haberler
Yazılar
Replik Düplik
Kuruluşlar
Benim Dünyam
Kayıt Ol
Oturum Aç
Şemsü'l-Eimme Es-Serahsî Ve Fıkıhçılığı
Yazı Yaz
656
4608
Dini Konular
Yorum Yaz
Yazdır
Tavsiye Et
12.4.2013
0 yorum
1743
okuma
1-Cografi Bölge Ve Dogum Yeri:
Şemsü'l-Eimme Ebü Bekr Muhammed b. Ahmed b. Ebı Sehli'sSerahsl'nin doğum yeri Serahs olup, bu kasaba Horasan kıt'asında Meşhed ile Merv arasında, Meşhed'in 146 km kuzeydoğusunda ve Rusya ile İran hududunu ayıran Tecend nehrinin sol kenarındadır. Arap-İran coğrafyacıları şehrin tesisini Keykavüs, Afrasyab veya Zü'l-Kameyn'e atfederler.
2- Adı, Lakabı Ve Künyesi:
İmam Serahsı'nin adı "Muhammed" olup, lakabı "İmamların Güneşi" anlamına gelen "Şemsü'l-Eimme"dir. Bu ünvanı ilk kullanan, hocası Abdü'l-Azız b. Halvanı olup, es-Serahsı ilmi ile birlikte hocasının bu lakabına da vans olmuştur. Doğduğu şehre nisbetle de "es-Serahsi" diye anılan bu büyük fakihin künye si "Ebü Bekr"dir.
3- Hayatı Ve Mahbusluk Devresi:
İmam Serahsı Karahanlılar devri alimlerinden olup, 400/1009 yılında Serahs' da doğmuştur. Çocukluk devresi ve ailesi hakkında hemen hemen kayda değer hiçbir bilgiye sahip olamadığımız esSerahsi'nin bu dönemine ait bilebildiğimiz tek şey, 10 yaşında iken, Bağdad'a ticari bir maksadla gitmiş olan babasına refakat ettiğidir.
Hükümet ve ulema arasında olup Sünnilik ve ıtizal terimleri içinde nakledilen münakaşaların çok geçtiği Karahanlılar'ın hakimiyetinde yaşamış olan esSerahsl'nin hayatı, çok hareketli geçmiş ve devri bir taraftan haçlı seferleri ile diğer taraftan birçok küçük devletler halinde parçalanmış İslam aleminde günden güne artan gayr-ı adil vergilerin huzursuzluğu içinde olmuştur.
İslam aleminin, dışarıdan gelen saldırılarla tehdit edildiği bir devirde Karahanlılar'da iç karışıklıklar az değildi. Bu ülkede, en dindar fakihlerden bazılarını ıdam ettirmiş olan hükümet ile ulema arasında bir gerginlik müşahede ediliyordu. Hemen her gün, es-Serahsı'nin şikayetçi olduğu yeni vergiler konulmakta idi. Ve o, bu haksız vergilerin ödenmesine bizzat karşı çıktığı gibi, kabul etmeyen diğer insanların hareketlerini de doğru bularak medhetmekte ve bu karşı çıkışın o kimseler için daha hayırlı olduğunu belirtmekte idi. Ayrıca, bu vergilerin ödenmemesi hususunda halkı harekete getiren bir de fetva verdi. Bunun üzerine, düşmanlarının kışkırtmaları sonucu, Hakan Emir Hasan tarafından "halk hareketinin sevkedicisi olarak" 466/1073 yılında Özcend'de, şehrin kalesinin kuyularından birine hapsedildi.
es-Serahsı, Şerhu 's-Siyeri 'l-Kebir isimli eserinin sonunda, kendisini şikayet edenleri ve Hakan'ı kışkırtanları anlatmakta, onları "sapıtmış kimseler" olarak lanetlemekte, son derece düşük kişiler olarak tavsif ve işaret etmektedir.
es-Serahsı, en meşhur ve en hacimli eseri olan el-Mebsut'da da kendisi için "Nifaktan uzak kul... (X/SO)", "aydınlatıcı doğruyu söyleyen, bundan dolayı esir gibi hapsedilmiş (X/L 44)" , tabirIerini veya, konulmuş olan bâtılı ortadan kaldırmak isteyen, bu sebepten sürülmüş ve hapsedilmiş... (XII/108)" tâbirini kullanmaktadır.
İnsanı hayrete düşüren kuvvetli bir hafızaya mâlik bulunan İmam Serahsî, hapisliği esnasında kütüphanesini kullanmaktan men' edilmiş; "gücünün yettiği ve yokluğun verdiği imkân nisbetinde" eserlerini birbiri ardınca bu kuyu-hapiste (fi'l-cübb) imlâ etmiştir. Hiçbir kitaba müracaat etmeksizin ve mütalâada bulunmaksızın, hatırından; kuyunun üst tarafında bulunan talebelerine el-Mebsût, Usûlü'l-Fıkh, Şerhu's-Siyeri 'l-Kebîr, Ziy âdâtü 'z-Ziy âdât, Şerh-u Câmii's-Sağîr, Şerhu'l-Câmii'l-Kebîr'i imlâ ettirdi.
Şemsü'l-Eimme es-Serahsî gündüzleri oruç tutmuş, geceleri uzun nafile namazlar kılmış, soğuk-sıcak demeden bir çok güçlüklere göğüs gererek ilmî faaliyetini yürütmüştür.
Derslerini imlâ ettiği kuyu-hapishânede bir gün bir talebesinin mevcûd olmadığını fark etti. Sorması üzerine bir başka talebe, arkadaşının abdest almaya gittiği ve bizzat kendisinin de o gün hüküm sürmekte olan şiddetli soğuk sebebiyle bundan vazgeçtiği cevabını verdi. Bunun üzerine o büyük fakih, talebesine şöyle dedi: "Allah seni affetsin. Bu kadar soğuk yüzünden abdestten vazgeçmeye utanmıyor musun? Hâlâ hatırımdadır. Ben Buhara'da talebe iken bir gün ishalden muzdarib idim ve günde kırk defa helaya gitmeye mecbur kalıyordum. Her defasında da abdest tazelemek için ırmağa gidiyordum. Öyle soğuk idi ki, odama geldiğimde mürekkebi donmuş buluyordum, sonra onu bir müddet göğsüme sürüyordum ve göğsümün harareti onu eritince notlarımı yazmaya devam ediyordum."
Onbeş yıllık hapis hayatından sonra 480/1087 yılında tahliyesine karar verilip serbest bırakılan İmam Serahsî, fakîh imam Seyfü'd-Dîn Ebû İbrahim İshak b. İsmail'in misafirperverliğinden istifade etmek için, Mergınan'a gitti ve eserlerinin yazılmasını burada tamamladı.
Büyük fakih Şemsü'l-Eimme Ebû Bekr Muhammed b. Ebî Sehli's-Serahsî, 483/1090 yılında 81 yaşında iken Mergınan'da vefat etti.
İMAM SERAHSÎ'NİN FIKIHÇILIĞI
1- İmam Serahsî’nin Yetişmesi:
Şemsü'l-Eimme es-Serahsî, Buhara'da ders veren Abdü'1-Azîz el-Halvânî'nin uzun yıllar derslerinde bulunmuştur. Buhara'da ders gördüğünü, onun bir talebesi ile yaptığı konuşmadan da anlıyoruz. el-Halvânî'nin en gözde talebesi olan es-Serahsî, onun tedris halkasında yerini almakla kalmamış, halk efkârı ona, hocasının "Şemsü'l-Eimme (İmamların Güneşi)" unvanını da mîras olarak isnad etmiştir.
İmam Serahsî, kendisinden en çok faydalandığı hocası el-Halvânî'den başka Şeyhü'l-îslâm Ebu'l-Huseyn Ali b. el-Huseyn b. Muhammedi's-Suğdî el-Hanefî ve Ebu'1-Hafs Ömer b. Mansuri'l-Bezâz'dan da ders almıştır. el-Halvânî yoluyla hocalarının silsilesi de şöyledir: es-Serahsî, el-Halvânî'den; O, Abdullah b. Ya'kûb es-Sebzmûnî (veya Sebzemûnî, Sebezmûnî)'den; O, Ebû Hafsi's-Sağîr den; O, babası Ebû Hafs (el-Kebîr)'den; O da İmam-ı Muhammed eş-Şeybânî'den ders almıştır. Şemsü'l-Eimme es-Serahsî, tahsil gördüğü Buhara'da bilâhare ders halkası kurmuş ve talebe yetiştirmiştir.
2- Kültürü Ve İlmî Seviyesi:
Hanefî fıkıhçılarının en büyüklerinden olan es-Serahsî, İkinci Şemsü'l-Eimme ünvânı ile tanınır. "Eserlerinin miktarı bakımından O, şüphesiz en büyük müslüman fakihidir." Ebû Hanîfe ve İmam-ı Muhammed'den hemen sonra el-Hassâf, et-Tahavî, el-Kerhî ve el-Halvânî ile birlikte üçüncü sırada yer almaktadır. es-Serahsî Meselede müçtehid kabul edilmiştir. Hanefîler'e göre yedi tabakaya ayrılan fukahânın üçüncü tabakasını meselede müçtehid olanlar teşkil ederler. Bunlar, hükümleri mezhebde bulunmayan birtakım meselelerde içtihâdda bulunan fakihlerdir. Ne usûl ve ne de fürûda mezheb imamına muhalefet etmezler. Sâdece, mezhebde açıkça hükmü bulunmayan meselelerde üstâdlarının usûl ve prensiplerine göre içtihâd ederler.
İmam Serahsî allâme, hüccet, mütekellim ve münazaracı bir fakih idi. Eserlerinin büyük çoğunluğunu hapishanede, hiçbir kaynağa müracaat etmeden tamamiyle hatırından imlâ etmiştir.
Eseri el-Mebsût, mezhebin kabul edilmiş olan doktrininin tesisi ve onun doğruluğunun ispatı ile ilgilenmek yerine, diğer bütün görüşler hakkında sistemli bir şekilde tarafsız olarak bir tahlil yapan büyük bir eserdir ve bu tip eserlerin ilki durumundadır. es-Serahsî, hanefî mezhebinde meseleleri bu yönden inceleyenlerin ilk mümessilidir..
İmam Serahsî, en büyük eseri el-Mebsût'ta (ki, fürû-u fıkıhla ilgilidir) konuları incelerken sadece kendi mezhebinin görüşünü zikretmekle yetinmeyip, bu husustaki diğer görüşleri de kaydetmiştir. Ancak, başkalarının görüşlerini alırken, onların delillerini zikretmemiş, sadece kendi mezhebinin delillerini belirtmiştir.
es-Serahsî'nin iyi bir Arapça'sı vardır. Yazılarında yalnız Arapça'yı kullanır, ancak bazı fıkıh meselelerini îzah etmek için arada bir diğer lisanları, bilhassa Farsça'yı kullanmıştır. Öyle anlaşılıyor ki, kendisi matematik ve cebirde de hassaten kuvvetli idi. Şiirle de ilgilenmiş ve ekseriya mısralar da kaydetmiştir. el-Mebsut'ta bir hayli mısralarına rastlanmaktadır.
el-Mebsût, Kitabu'1-Usûl ve Şerhu's-Siyeri'l-Kebîr'de es-Serahsî'nin kullandığı imlâ tabiri, herhalde, iyi bilinen edebî tahrir metodunu îmâ etmektedir. Bu usûlde talebe veya talebeler, üstadın kendilerine imlâ ettiği metni yazarlar. Fakat bu, üstadın onu hazırlarken hiçbir kitap kullanmadığı anlamına gelmez. Ancak, daha önce de zikrettiğimiz gibi- kaynaklar, es-serahsî'nin, eserlerini hiçbir kitaba müracaat etmeksizin imlâda bulunduğunu kaydetmektedirler.
İMAM SERAHSİNİN HOCALARI
1-Abdü'1-Azîz el-Halvânî
2-Şeyhü'l-îslâm Ebu'l-Huseyn Ali b. el-Huseyn b. Muhammedi's-Suğdî el-Hanefî
3-Ebu'1-Hafs Ömer b. Mansuri'l-Bezâz
İMAM SERAHSİNİN EN MEŞHUR TALEBELERİ
1- Osman b. Ali b. Muhammed b. Muhammed b. Ali Ebû Umeri'l-Beykendiyyi'l-Buharî.
2- Ebu Bekr Muhammed b. İbrahim el-Hâsırî
3- Şemsü'l-Eimme Mahmud b. Abdi'1-Azîz el-Uzcendî.
4- Burhânü'l-Eimme Abdü'1-Azîz b. Mâze.
5- Mes'ud b. el-Huseyn İbni'l-Hasen b. Muhammed b. İbrahim el-Keştânî.
6- Ebû Hafsi's-Sağîr Ömer b. Habîb.
7- Rüknü'd-Dîn Mes'ûd b. el-Hase-ni'l-Kâşânî.
İMAM SERAHSÎ'NİN ESERLERİ
1- Şifâtü Aşrati's-Sâ'a Ve Makâmâtü'l-Kıyâme:
İmam Serahsî bu eserini talebelik çağında yazmıştır. Bu, Şemsü'l-Eimmeti'l-Halvânî'nin imlâ ettiği ve es-Serahsî'nin tertip ve tanzim ettiği bir eserdir.
2- Şerhu Ziyâdâtî'z-Ziyâdât:
Ebu'1-Vefâ tarafından 1378 Hicrî yılında Haydarâbâd'da neşredilmiş olan bu eserinde İmâm Serahsî, hapis hayatı hakkında şunları yazar (s. 148):
"Kıyamet günü bana sermâye olsun ve ben de kazançlı kimselerden olayım diye, derine gidenlerin yolunu tutarak, diğer nasihat edenlerin arasında ben de sarfettiğim 'söz' sebebiyle hapse düşmüş ve dünyada kurtuluşa ermekten ümidimi kesmiş durumdayım. Allah Azze ve Celle ancak takva sahiplerinden hoşnud olur ve O, sâlih kullarını kendine velî edinir. Hâin olanların da hîle ve düzenini hedefe vardırmaz ve iyi insanların da mükâfatını zâyî etmez. Evvel ve âhir hamd Allah'adır."
3- Usûlü's-Serâhsî (Kitabü'l-Usûl):
İmam Serahsî bu eserini Özcend'de mahbus iken yazmıştır. Eserin Bâbü'ş-Şürût kısmına vasıl olduğunda tahliye kararı verilmişti. Hapisten çıkıp Mergınân'a (bir rivayete göre ise Fergana'ya) gitti ve eserini burada tamamladı.
es-Serahsî'nin fukahâ metoduna göre yazılmış bulunan bu eseri matbudur. Kendisinden sonra yazılan birçok esere kaynak teşkil etmiştir. İki cilttir.
4- El-Mebsût:
İmam Serahsî'nin hiçbir kitap ve mütalâaya başvurmaksızın imlâ ettiği bu eser, Hâkimü'ş-Şehîd'in" "el-Kâfî" isimli eserinin şerhidir. es-Serahsî bu eserini Özcend'de mahbus iken imlâ etmiştir.
"el-Mebsût; mezhebin İlk otoritelerinin doktrinleri ve onların sağlam delilleri hakkında geniş ölçüde doğru bilgileri ihtiva etmektedir. Fakat onun başlıca Özelliği, her noktada söylenen veya tasarlanan ve çok kere indî olan istidlallerde mevcud çeşitli görüşleri, hattâ ekseriya sathî fikirleri geniş mikyasta temin etmiş olmasıdır. Ayrıca bizzat kendisi, açıklamalarının an'ane-ye uygun olarak sağlam olduklarını ve sünnet (eser) üzerine dayandırıldığını te'kid etmekte, eserinde açıklık ve kısalığı gaye edindiğini bildirmektedir.
es-Serahsî, eserinde, mevzuları önce "Kitap", kitabları da "Bablar"a ayırıp incelemiştir. Konu hakkındaki görüşlerden bir kısmını "delilsiz"olarak zikrettikten sonra, kendi mezhebinin o konudaki hükmünü beyân etmekte ve dayandığı delili de belirtmektedir.
Mebsût, Hâkîm-i Mervezî'nin Muhtasar'ı üzerine yapılmış şerh olmasına rağmen, es-Serahsî bizzat İmam-i Muhammed eş-Şeybânî'nin eserleri üzerine şerh yaptığının farkında idi.
İmam Serahsî'nin en hacimli ve en meşhur eseri olan el-Mebsût, 30 cilt, 15 mücelled halinde matbûdur.
5- Şerhu's-Sîyeri'l-Kebir:
Siyerü'l-Kebîr, İmam Muhammed'in Irak'tan ayrıldıktan sonra yazdığı son kitabıdır. es-Serahsî, devrin -kendi ifadesi ile- "zındıkların etkisi altında kalan Sultan"ı tarafından atıldığı hapisten tahliye edildikten sonra yazmaya başlamış, bilâhare gittiği Mergınân'da şerhi tamamlamıştır.
Şerhu's-Siyeri'l-Kebîr ve el-Mebsût'daki siyer bölümü hukukçular dışındakilere de birçok malûmat veren bir manzume olarak gözükmekte ve ilk müslümanlar tarafından geliştirilmiş şekliyle "Devletler Umûmî Hukuku"nun en eski bir âbidesini teşkil etmektedir. Bunun temelinde İmam-ı Muhammed'in eseri vardır. es-Serahsî derin ilmî vukufu ile esere ve izahlarına kuvvet vermek üzere Kur'ân-ı Kerîm ve hadîsler yanında tarihî vak'a-lardan da istifâde etmiştir.
Bu eserlerinden başka es-Serahsî'nin iki kitabı daha vardır ki onlar da "Şerhu'l-Câmii'l-Kebîr" ve "Şerhu'1-Câmii's-Sağîr"dir.
GENEL DEĞERLENDİRME
İmam Serahsî nasihat ve hakkı tavsiyede bulunan, kimseden çekinmeyen bir zât olduğu gibi, Mâverâü'n-Nehr'deki büyük âlimlerimizdendir. Hayatının son üç yılını hürriyet ve rahatlık içinde geçirebilmiştir. Fakat hapiste geçen bu onbeş yıl zarfında kıymetli eserlerini ne gibi şartlar altında meydana getirdiği, insanı çok hayrete düşüren bir durumdur. es-Serahsî'nin, Allah-ü Teâlâ'nm hükümlerinin çiğnenmemesi, hakkın gizlenmemesi ve bâtıl ile karıştırılmaması hususunda, iyiliği tavsiye edip, kötülükten uzaklaştırmada gösterdiği gayret, bunun için çektiği cefa ve katlanmaktan kaçınmadığı eziyetler; günümüz modern nev-zuhur müçtehidlerinin ve kendilerine âlim süsü verip, bazı kimselerin gönlünü hoş etmek, efendilerine yaranabilmek için uydurma fetvalar, gayr-ı İslâmî içtihâdlar ortaya atanların asla unutmamaları ve mutlaka ders almaları, es-Serahsî'yi örnek edinip Allah'ın âyetlerini az bir bahâ karşılığında satmamaları hususunda gayet müessir bir vak'adır.
Gerçeği, hakkı, doğruyu söylemekten asla çekinmeyen ve bu uğurda Allah için her türlü ezâ ve cefaya göğüs geren bu büyük fakih, zamanının "Nâsıh"i idi. Zaten hapse girmesinin sebebi de doğru sözlülüğü olmuştur..
Beğen
Beğenme
Tavsiye et
Rapor et
Yazdır
1743
Yer
Dini Konular
12.4.2013
1
kişi beğendi
0
kişi beğenmedi
Etiket
---
Kaynak
http://islamhukukusayfasi.blogspot.com/2013/02/fakihlerimizi-tanyalm-4-semsul-eimme-es.html
Yorum yapabilmek için
Üye Olun
veya
Giriş
yapın
İslam Hukuku
adlı kullanıcının
diğer yazıları
Şu 5 Şeyi Yapmadan Yatmayın
Fani Dünya
1301 okuma
Cuma Gününün Mübarek Olmasının Hikmeti Nedir?
Sorularla İslamiyet
1141 okuma
Hz. Muhammed S.A.V. Neden Çok Evlilik Yaptı?
Sorularla İslamiyet
1633 okuma
Işık Saçmak İçin Önce Yanmak Gerek!
Fani Dünya
1267 okuma
Bu 5 Günah Tevbenin Kabulüne Engeldir
Fani Dünya
1196 okuma
Herhangi Bir Kadın, Kocası Kendisinden Memnun
Sorularla İslamiyet
1073 okuma
Kalpten Kalbe Giden Bir Yol Vardır
Fani Dünya
930 okuma
Kim Bu 5 Kelime İle Dua Ederse, Allah Muhakka
Fani Dünya
1333 okuma
Zavallılar Silsilesi Kibirliler
Fani Dünya
1050 okuma
Sakın Kendisine Verdiğin Kıymeti Sana Vermeye
Myname isno
1367 okuma
Namaz Kılmayan Fakat Büyük Günah Da İşlemeyen
Sorularla İslamiyet
892 okuma
Yalan Nedir?
Sorularla İslamiyet
1016 okuma
Aşık Olmak Günah Mıdır?
Sorularla İslamiyet
956 okuma
İnsanın Canı Neden Sıkılır?
Sorularla İslamiyet
1047 okuma
Kabir Azabını Neden Göremiyoruz?
Sorularla İslamiyet
1015 okuma
Birşeyler yaz
Sadece Ben
Bağlantılarım
B.Bağlantıları
Herkes
Yazıyı Mootol duvarına paylaşmak için
üye ol
veya
giriş
yap
http://www.mootol.com/Yazi656/semsul-eimme-es-serahsi-ve-fikihciligi
Adınız :
Gidecek E-posta :
Gönder
Tanıdıklarını haberdar etmek için
üye ol
veya
giriş
yap
Adınız :
Rapor nedeni :
Rapor et
Yazı içeriğini rapor etmek için
üye ol
veya
giriş
yap