Resimler
Videolar
Haberler
Yazılar
Replik Düplik
Kuruluşlar
Benim Dünyam
Kayıt Ol
Oturum Aç
Suriye bir matruşkadır
Yazı Yaz
450
367
Makale
Yorum Yaz
Yazdır
Tavsiye Et
27.6.2012
0 yorum
1781
okuma
Suriye açıklarında barışçı bir görev halindeyken düşürülen silahsız bir savaş uçağımızın uyardığı duygular ve girişimler dalga dalga yayılıyor.
Bu hareketlilikte resmi seviyede verilen tepkiler ile medya aracılığıyla hareketlendirilen kamuoyunun farklı etkileri oldu. Basın ve sosyal medya daha heyecanlı. Resmi tepki ise hem itidalli hem de sistematik oldu.
Kriz yönetimi
İçeride tüm parti başkan ve kurmay heyetleriyle görüşülerek bir ortak (milli) tepkinin çerçevesi çalışılmaya çalışıldı. Bu doğru bir adımdı çünkü tüm milleti ilgilendiren konularda "kriz yönetimi" ortak aklı gerektirir.
Niçin acil ve önemli durumlarda kriz yönetimi önemlidir?
Günümüzde sorunlar o kadar büyümüş, karmaşıklaşmış ve ulusal sınırları aşmıştır ki onlarla baş edebilmek için kapsamlı bir tanımlama, zarar azaltma ve önlem alma ihtiyacı doğmuştur.
Söz konusu terim 1980'lerden sonra günlük dile girmiştir ve dört ögesi vardır:
1- Toplumun veya örgütün zarar görmemesi veya en az zararla sorunu aşma.
2- Sürpriz etkisini giderme.
3- Kısa sürede karar verme zorunluluğu.
4- Değişim ihtiyacı. Bu sonuncu öge, krizi karşılamakta veya önlemekte yetersiz kalan eski sistemi veya tedbirleri değiştirmek ihtiyacından kaynaklanmaktadır.
Suriye gerçeği
Suriye hava savunma bataryalarından ateşlenen bir füzenin uçağımızı düşürmesi sadece Türkiye ile Suriye'yi ilgilendirmemektedir. İki nedenle:
1- Bu bataryalar Rusya tarafından monte edilmiş ve muhtemelen hâlâ Rus teknisyenler tarafından yönlendirilmektedir.
Rusya'nın, uçağımızın düşürüldüğü Akdeniz sahilinde, Tartus'ta bir deniz üssü vardır. Bu üs onun için Akdeniz'de ayağını yerleştireceği ve Batılı ülkelerle (özellikle ABD ile) rekabet edebilmesini sağlayan önemli bir mevkidir.
Rusya ve Çin'in Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Suriye'ye yaptırım uygulanmasını sağlayacak kararları bloke etmeleri her iki Doğulu gücün Batı'nın Ortadoğu'da tek başına at koşturmasını engellemek için Suriye'yi "kullanılabilir" bir aktör olarak görmeleri yüzündendir. O halde Suriye Suriye'den büyüktür.
Diğer yandan İran, Suriye ile sürdürmekte olduğu ittifak nedeniyle Şii eksenini ve etkisini, Şii çoğunluğu olan Irak üzerinden bir Alevi-Nusayri azınlık rejiminin egemen olduğu Suriye sayesinde Lübnan'a hatta Körfez ülkelerine kadar yayabilmektedir.
Suriye'deki karışıklıkların hemen Lübnan'da etkisini göstermesi bir tesadüf değildir. Eğer Suriye'de rejim değişirken Esed yönetimi "benden sonra tufan" der ve giderayak mezhep çatışmasının ateşini yakarsa bütün Ortadoğu bundan etkilenir, hatta Türkiye'de (daha önce örneklerini gördüğümüz) yapay karışıklıklar baş gösterebilir.
O nedenle Suriye, Suriye'den daha büyüktür. Bu nedenle Suriye konusunda fazla heyecanlı, rejim değişikliği sonrasını güvenceye almadan aceleci tavırlardan kaçınmak gerekir.
Uluslararası boyut
Hükümetin benimsediği ikinci strateji, meselenin uluslararası boyutunu hazırlamaktır. Bu da sağlam deliller, uluslararası hukuk ve ittifak (NATO) ilkeleri doğrultusunda sağlam bir dosya hazırlamakla başlar.
Bu dosya ile Türkiye'nin dünya devletlerinden ve müttefiklerinden ne istediği ve olayın sorumlusu devletten neleri talep ettiği net bir biçimde masanın üzerine koyulacaktır.
Belli ki Suriye HASMANE (düşmanca) bir tavır sergilemiştir. Bunun karşılığında bir tepki sergilenecektir. Bu konuda tutulacak iki yol vardır:
1- Misilleme.
2- Bedel ödetme. Misilleme, intikam duygusunu tatmin eder ama sorunu gidermez ve tekrarını da pek önlemez.
Geriye bedel ödetmek kalıyor. Bunun da üç ayağı var:
1- Caydırıcı bir kararlılık sergilemek.
2- Özür diletmek (bir daha yapmayacağım sözü almakla eşdeğerdir).
3- İnsani ve maddi kaybın zararını karşılatmak (tazminat).
Öyle anlaşılıyor ki Türkiye yönetimi bu ikinci yolu seçmiştir. İyi de etmiştir. Hem uluslararası ilişkilerde iyi bir örnek sergilemek hem müttefiklerini yanında tutmak hem de Suriye gibi bir barut fıçısına ateşle yaklaşmamak basiretini göstermiştir. İzleyelim...
Doğu ERGİL
dergil@bugun.com.tr
Beğen
Beğenme
Tavsiye et
Rapor et
Yazdır
1781
Yer
Makale
27.6.2012
0
kişi beğendi
0
kişi beğenmedi
Etiket
---
Kaynak
http://gundem.bugun.com.tr/suriye-bir-matruskadir-196679-makalesi.aspx
Yorum yapabilmek için
Üye Olun
veya
Giriş
yapın
Aytekin Takar
adlı kullanıcının
diğer yazıları
Ani Antik Kent / Kars
Tekin Gün
1498 okuma
Aspendos - Antalya
Tekin Gün
682 okuma
Muhyiddin İbn-İ Arabi
Tekin Gün
800 okuma
Agrilion Antik Kenti/ Bilecik
Tekin Gün
1212 okuma
Ardahan Kalesi
Tekin Gün
1113 okuma
Bursa/Gölyazı
Tekin Gün
1046 okuma
Traklar
Tekin Gün
694 okuma
Bursa Tarihi
Tekin Gün
1919 okuma
Hun Atası Tuvu Bey (Hun İmparatoru Teoman Han
Tekin Gün
2829 okuma
Hun Ve Türk Tarihinin İlk Çağları
Tekin Gün
819 okuma
Chou Devleti Ve Dönemi
Tekin Gün
812 okuma
Hun Ataları-Hsia Sülalesi Ve Dönemi
Tekin Gün
936 okuma
Hun Devleti’Nin Kuruluşu 1.Bölüm
Tekin Gün
1373 okuma
Bilecik / Söğütlü
Tekin Gün
1541 okuma
Teoman Han Döneminde Devletin Sınırları
Tekin Gün
721 okuma
Birşeyler yaz
Sadece Ben
Bağlantılarım
B.Bağlantıları
Herkes
Yazıyı Mootol duvarına paylaşmak için
üye ol
veya
giriş
yap
http://www.mootol.com/Yazi450/Suriye-bir-matruskadir
Adınız :
Gidecek E-posta :
Gönder
Tanıdıklarını haberdar etmek için
üye ol
veya
giriş
yap
Adınız :
Rapor nedeni :
Rapor et
Yazı içeriğini rapor etmek için
üye ol
veya
giriş
yap